7 Kasım 2010 Pazar

YOK

Yok diyorum işte.
 Yok böylesi.
 Ne duygusu , ne hissi.
Mutluluk dediğinizi bağladığınız ipin ucunda sallanmaktır sizinki.
 Ben yok derim buna.
Yok bende öylesi.
 Yalıtılmış bir oda belki benimki.
 İçeri giremeyenler ve dışarı çıkamayanla var olan.
Kapısında onlarca kilit.
 Değil o kilitleri açmaya zorlamak; yanına bile yaklaşmıyorum.
Ki yaklaşamıyor kimse.
Ruhsuz duygusuz olmayı yeğlemişim ben burada.
 Ne bekleyiştir bu kutlu zamanı , ne sevmeyiş, ne de unutulmamış.
 Anlamsızlığıyla bütün olmuş.
 Anlamını bulmuş.
 Banadır kahrı çilesi , kimseye dokunmaz sillesi.
Sesim çıkmayacak ta ki yıkılana kadar bu duvarlar.
Üstüme düşsün , ezileyim , boğulayım varsın ne yazar.
 İmdat ki ; kimedir bu çığlık:
Yeter, kurtar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder