1 Kasım 2010 Pazartesi

Ne Mi Yapıyorum?

Eğer bir yerinden tutunuyorsanız hayatın, gerisini akışına bırakın. Slogan gibi oldu ama öyle. Elimden geldiğince öyle yapmaya çalışıyorum ben. Çünkü her an bir diğeriyle aynı olmam mümkün değil. Her an canımı sıkacak ya da mutlu edecek bir şeyler bulabiliyorum. Hatta bazen aynı şey; bir an canımı sıkarken, bir an keyif veriyor. Öyleyse diyorum Gamze, hemen koyvermeye ya da kapılmaya gerek yok, anı yaşa bakalım. Bazen öylece duruyorum, durduğumda fark ediyorum ki her şey çok hızlı oluyor, başımı döndürüyor tüm bu karmaşa. Nasıl dayanıyormuşum diyorum hatta; içindeyken ben de.
Durma zamanı! Şimdi biraz duruyorum. Bırakıyorum aksın gitsin her şey kendiliğinden. Elimi bile sürmeyeceğim şöyle olsun, bu tarafa doğru aksın, buna karışsın, bunu ayırsın, onu almasın, şununla kalsın, umurumda değil şimdi. Bıraktım. Kendileri bulsunlar yönlerini…
Şimdi anlarım var benim. Hepsi de yepyeni. Eskimiyorlar hiç. Her birinin ardından hemen diğeri… Masamın üzerindeki her şeyi fark edebiliyorum şimdi. Kullanmadığım kalemimin varlığını unuttuğumu şimdi fark ettim. Ellerim oldukça büyükmüş benim. Biri bana sesleniyor ve sesi  ne kadar da naif…
Ben durdum, varsa isteyen, devam etsin peşimden!

2 yorum:

  1. sesi ve duyguları nahif olanların hep sana seslenmelerini diliyorum.. ama ondan daha önemlisi senin de o seslenişlleri duymanı, sevgili meslekdaşım güzel Gamze.. Ne iyi ettin de geldin kuytularda buluştuk seninle.. Şimdi artık ben de senin peşindeyim.. nereye gidersen!!!:)))

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldiniz:)
    çok teşekkür ederim, dilimdeki kuytuları duyabilenler arasına katılmanıza çok sevindim, tekrar hoşgeldiniz iyi ki burdasınız:)

    YanıtlaSil