Sanki içine düşmüşüm, düştüğümde burkulan ayağımın sızısı parmak uçlarıma kadar uzanmış. Hem parmak uçlarımı, hem ayağımı, hem bütün bedenimi kaplayan ince bir tabaka içinde çırpınmalarım boşuna. Tırnaklarımı batırıp yırtmaya yeltendiğim tabaka kendi derim oluyor bir anda. Acıyorum, kanıyorum ardından. Avuç içlerimi bastırıyorum yaralarıma; bana benden başkası iyi gelmiyor. Kendime sarılıyorum korktuğumda.
Oysa böyle olmayacaktı, böyle anlaşmamıştık en başta. Bu ne hüzün, bu ne karanlık dünya!
Kendime sarılıyorum korktuğumda.
YanıtlaSilBen de...
Harika olmuş... Merhaba bu arada...
çok teşekkür ederim..
YanıtlaSilkendime sarılabiliyorum ama kollarım altına alamıyorum kendimi, keçke alabilseydim..
sana da merhaba, hoşgeldin: söylemediklerimi yazdıklarıma...